Neden Kürt Kadın Kütüphanesi?

Kürt Kadınları Kütüphane, Arşiv, Araştırma Merkezi 24 Haziran 2023 tarihinde Süleymaniye’de dünyanın dört bir yanına dağılmış, 4 ulus-devletin sınırları ile bölünmüş Kürt kadınların ve dostlarının katılımı ile açıldı. Kürt Kadınları Kütüphane, Arşiv ve Araştırma Merkezi, Nagihan Akarsel’in ve pek çok Kürt kadının hayaliydi. Bu hayali gerçeğe dönüştürmek için canla başla çalışan Nagihan, aramızda değildi. Çünkü bu hayal onun yaşamı pahasına gerçeğe dönüştü. Kim olduğumuza, varlık nedenimize dair en temel bilgidir bu.

Bu bilginin yükünü taşıyarak, neden böyle bir merkez açmaya ihtiyaç duyduğumuzu, kadın mücadelesinin içinde ne anlam taşıdığını paylaşmak istiyoruz.

Arkalarında klasik, belirlenmiş formlara uyan belgeler ve kanıtlar bırakmayanların tarihinin de olmadığı varsayımını boşa çıkaran başta kadınlar olmuştur. Kadınlar kendileri kendi tarihlerini yazdıkça, kendi sözleriyle konuştukça erkek egemen tarihin kalıpları yıkılıyor. Tarih canlı, dinamik, hafızayı gelecekle bağlayan renkli bir köprüye dönüşüyor. Kadın mücadelesi bu yönüyle aynı zamanda bir hatırlama ve hatırlatma mücadelesi oluyor.

Kürt çalışmalarının, Kürtlerin kendilerine dönük tarihsel araştırmalarının tarihinin genel olarak çok yeni olduğu biliniyor. Bu açıdan Mezopotamya ve Kürdistan tarihi, bunun içinde kadınların yer alma biçimleri, kadın bakış açısıyla yeniden değerlendirilmek ve ele alınmak durumundadır. Dolayısıyla oryantalizmin, sömürgeciliğin ve ataerkilliğin kıskacında kalan Kürdistan ve Ortadoğu kadınlarının, kendilerini kendi dilleri ve yöntemleri ile anlatması bugün açısından ertelenemez bir ihtiyaç olarak açığa çıkıyor.

Kürdistan ve Ortadoğulu kadınlar, kendilerini, mücadelelerini nasıl anlatacaklar, kendi tarihleriyle nasıl bağ kuracaklar? Bu coğrafyanın kadınları kendilerine ait bilgi kaynaklarını nasıl oluşturacak, yönünü nereye verecek ve geleceklerini nasıl bir hafızayla örecekler? Kürt Kadınları Kütüphane, Arşiv, Araştırma Merkezi’nin temel harcını bu sorularla karıyoruz. Kürdistanlı kadınların da etnik ve dilsel çeşitliliğini esas alarak kendi tarihlerini araştırma, belgeleme, arşivleme ve aktarmaya dönük çalışmalar yürütmesi ve kendi tarihini kendi diliyle anlatmasının mekanını oluşturuyoruz. Erkek egemen sistemin baskısı altında olmasına rağmen kadın dili ve kültürünün halen toplumsallığın canlı bir kaynağı olduğu Kürdistan’da yapıyoruz bunu.

Yakın zamanda Kürdistan ve Kürt halkına dair önemli çalışmalar yürüten, bilgi, belge, arşiv toplayan merkezlerin oluşturulması değerli olmakla birlikte, kadınların bu ihtiyacını karşılayabilecek yapıda şekillenmemiştir. Diğer yandan açık ki, ataerkil sistemin dayandığı pozitivist bilimsel paradigmayla kadınların ne tarihi yazılabilir, ne de kadın gerçekliği farklı yönleriyle çözümlenip, belgelenebilir.

Bu koşullar içinde, Kürdistan’ın kadın belleğini açığa çıkarma ve koruma altına alma kadınlar açısından bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor. Kendi kökleri üzerinde, kendi bilgisini üreten, kendine başkasının gözüyle değil kendi kimliğiyle bakacak bilimsel, edebi, sanatsal, felsefi çalışmaların gelişmesi gerekiyor. Bunun için bir yandan geçmişe dönük bir kazı çalışması ile kadınlardan kalan kırıntıları toplamak gerekiyor. Bir yandan da tarih günümüzde saklı ilkesinden hareketle çağdaşımız olan kadınların seslerini, sözlerini, eserlerini geleceğe aktarmak üzere biriktirmek, korumak gerekiyor.

Kürt Kadın Kütüphane, Arşiv ve Araştırma Merkezi projesini kolektif emek ve iradeyle yaşama geçirirken, tarihimizden, mücadelemizden, kadınların ortak aklından güç alıyoruz.

Yukarı Çık